ÖDEV ARŞİVİ
Sayın Ziyaretçimiz;
Ödev Veya Konu Anlatımları Kategorilerini Görebilmeniz İçin Üye Olmanız Gerekmektedir...
Ödev Arşivimizi Sadece Üyelerimiz Görebilir
ÖDEV ARŞİVİ
Sayın Ziyaretçimiz;
Ödev Veya Konu Anlatımları Kategorilerini Görebilmeniz İçin Üye Olmanız Gerekmektedir...
Ödev Arşivimizi Sadece Üyelerimiz Görebilir
ÖDEV ARŞİVİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ÖDEV ARŞİVİ

Özgür Arşiv
 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Adıge müziğinin dünü

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Serkan_Baskan
ViP Üye
ViP Üye
Serkan_Baskan


Mesaj Sayısı : 94
Paylaşımcı Puanı : 185
Kayıt tarihi : 19/04/09

Adıge müziğinin dünü Empty
MesajKonu: Adıge müziğinin dünü   Adıge müziğinin dünü Icon_minitimePaz Nis. 19, 2009 7:06 pm

Adıge müziğinin dünü





Adıge müziğinin dünü



Müzik, Adıge halkının yoldaşı olmuş, acısını paylaşmış,
sevincine ortak olmuştur. Kültürel mirası yeni nesillere en iyi bir şekilde
aktaran Adige şarkıları olmuştur. Adıgelerin dünya görüşleri berrak bir şekilde
şarkılarına aynen yansır. Bu şarkılarda özgürlüğü korumak için akla, cesarete
ve insaniliğe ihtiyaç olduğu vurgulanır. 1869 yılında Tereke Vedomost'da
yayımlanan "Adıge Şarkılarının Karakteristiği" adlı makalede şunlar
kaydedilmektedir:
"Adıge halkının, şarkılarından başka hiçbir kültürel değeri olmasa da
halkın yaşantı ve varlığını yalnız bu şarkılardan anlamamız mümkündür."
Genç olsun, yaşlı olsun herkes isminin şarkıya konu olmasını en güzel hediye
olarak kabul ederdi. Adıge insanı için en onursuz davranış korkaklıktı. Korkak
bir kimlik olarak şarkılara konu olmaktan daha büyük bir utanç yoktu Adige
için. Güzel huylu ve derin bir toplumsal terbiyeye sahip olan bir kızın, ismi
unutulmasın ve herkes onu örnek alsın diye adı şarkılara konu edilirdi.
"Hatramme Ya Paq" adlı şarkı bu tür şarkılara bir örnektir. Bu şarkı
Nethuace köyünde bestelenmiştir. Hatram ailesinin Paq ismindeki güzel huylu
kızı için methiyeler içeren şarkı, günümüze kadar ulaşan toplumsal içerikli
eski bir şarkıdır. İşte bu şarkının sözlerinden birkaç satır:

Hatramlerin güzel kızı Paq

Tahta takunyayla gezinir

Misafirhanesi dolu olan Paq

Altın işlemeli elbise giyinir

Parmakları iğneye şarkı söyletir

0 İstanbul tüfeği gibi hızlıdır

Teni kuştüyü yumuşaklığında

Geyik boyunlu güzel Paq'ın

Olgun kızdır benim güzel Paq'ım.


Kafkasya'ya gelen birçok
gezginin ilk dikkatini çeken de buradaki müzik kültürü olmuştur. Hatta
bestelerinde Adıge müziğine yer vermiş müzisyenler de vardı. Dünyaca ünlü Rus
müzisyen ve bestecilerinden M. Glinke, M. Balakirev, A. Alyabev gibi birçokları
Adıge şarkı ve bestelerini biliyor ve eserlerinde kullanıyorlardı. Örneğin; M.
Glinke 1823 yılında Kafkasya'ya gelmiş, Adıge müziği ile tanışmıştı. Onun
yaptığı "Çerkeslerin Marşı" adlı beste Adıge müziğini, melodisini ve
bestelerini çok beğendiğini ispatlar niteliktedir. Bu kompozitör opera
niteliğinde yazdığı en uzun şiiri olan "Ruslan ile Lyudmile"de de
Adıge müziği ve melodisinden faydalanmıştır.
Kompozitör A. Alyabev'in 1832 ile 1839 yıllarında Kafkasya'da bir süre
kaldıktan sonra yazdığı bestelerinden ikisi "Kabarteyevored"
(Kabartay Şarkısı), "Çerkesvored" (Çerkes Şarkısı) adını taşır. M.
Balakirev 1862-1863 ve 1869 yıllarında Kafkasya'yı ziyaret etmiş, Adıgelerle
birlikte yaşamış, şarkılarını dinlemiş ve derlemeler yapmıştı. Bu derlemelerden
faydalanarak piyano için büyük bir beste yapmıştı. Avrupa'da da bilinen bu
bestenin adını kompozitör Balakirev, İslamiy olarak belirlemişti. Gezginlerin
anlattıklarına göre, altın işlemeli silahları, el sanatları ve diğer sanat
eserlerini ortaya çıkaran sanatçıların, bestecilerin ve saz ustalarının
bıraktığı zengin miras diğer birçok halklara ilham kaynağı olmuştur.
Şarkılar Adıgeler için sadece bir eğlence ve zaman öldürme aracı değil, derin
anlamı olan sanatsal bir uğraştı. Bebek beşikte iken annesinin Beşik Şarkısı
anlamına gelen Kuşevored ninnisi ile, yürümeye başladığında babasının
misafirhanesinde söylenen kahramanlık şarkılarıyla ve eğitim amaçlı diğer şarkı
türleriyle hayata hazırlanırdı. Sözler derin felsefi, düşünsel değerler taşır,
yurtseverlik, kahramanlık, saygı ve insan sevgisi yeni yetişen gençlere Adığe
voredleri (şarkıları) ile aşılanırdı. Peki kimdi bu kadar güzel sözler söyleyip
onlara bu kadar güzel besteler yapan insanlar? Bu sorunun cevabını vermek o
kadar kolay değil elbette. Basit bir cevap vermek gerekirse onlar iyi birer
Kamılepşe, Sıç'epşınewo ve Voredio (ses sanatçısı) idiler. Kamil bildiğiniz
sazdan yapılan bir çalgıdır. "Pşe" eki ise onu çalanı simgeleyen bir
son ektir. Şıç'epşinevo, kabak kemaneye veya kemençeye benzeyen telleri at
kuyruğundan yapılan bir mızrapla çalınan bir çalgıdır. Zaten anlamı da at
kuyruğu çalgısıdır. Sonundaki wo eki de onu çalan anlamında bir son ektir.
Ancak belge eksikliği nedeniyle bu tür ustalardan ismini sayabileceğimiz kişi
sayısı birkaç kişiyi geçmez. Herkes bilir ki, Adıgeler özgürlük savaşları
yüzünden tarih boyunca eğitim öğretime pek zaman bulamamışlardır. Bu nedenle
tarihimizde meydana gelmiş pek çok sosyal-kültürel olay belgelere geçmemiştir.
Stavropol'da bir lisede öğretmenlik yapan Kusikov , 1860 yılında Adıge kültürü
ile ilgili yazdığı makalelerde şöyle der:
"Dağlılar özgürlüklerini kaybettiklerinde korkarım ki yavaş yavaş ulusal
kimliklerini de kaybedeceklerdir. Bu uzun zaman alabilir. Ancak kimlik kaybının
farkına vardıklarında geçmiş yüzyıllardaki kültürel yaşantıyı canlandıracak
birçok eserin ortadan yokolduğunu anlayacaklar. Bu da ulusun tarihinde
boşlukların doğmasına neden olacaktır. 19.yüzyılda yaşamış ünlü bir Adige olan
Han Ceri, Adıge müziğine ilişkin olarak bir yazısında şunları kaydediyor:
"Yüreğimi burkan bir şey vardır ki o da; Adıge halkının yaşadığı savaş ve
felaketler yüzünden şarkıcılarımızın birer birer yok olmasıdır."


Mirasın korunması için
ne yapılmalı?


Adıge kültürünün
canlandırılması doğrultusunda yıllarca hiçbir çalışma yapılmamıştır. Kültürel
çalışmalar ancak 1922 yılında Adıge ülkesinin özerklik statüsüne kavuşmasından
sonra yapılmaya başlandı. 0 zamanlar Adıge kültürünün benzersiz mirasını
toplamak ve belgelemek amaçlanmıştı. 1925 yılında oluşturulan Etnografik Müzik
Araştırma Grubu çalışmaya başladı. Bu, Adıge kültürünün müzik alanındaki
mirasını derlemek için atılan ilk adımdı. Sonraları bu tür araştırma grupları
çoğalarak çalışmalarını yoğunlaştırdı. Köylerde müzik derlemeleri yapan bu
grupların elemanları müzik eğitimi almış kişilerdi. Bu eğitimli müzisyenlerden
biri de Mihail Gnesin idi. Bu ünlü profesör araştırma grubunda çalışmalarını
tamamladıktan sonra, "Çerkes Voredher" (Çerkes Şarkıları) adlı bir
makale yazdı. Bu makalede şunlar yazılıydı:
"Çerkeslerin müzik kültürü ilginç bir yapı arz eder. 0 ulusun sahip olduğu
büyük bir müzik kültürünün varlığını kanıtlar."
Gnesin, Adıgelerin müzik sanatına profesyonelce yaklaşmalarının Adıge kültürünü
daha da geliştireceğine inanıyordu. Nitekim böyle oldu ve her geçen gün müzik
kültürü bir adım daha ilerledi. Adıge müzik sanatının günümüzde ulaştığı düzey
bunun kanıtıdır. Herkes bilir ki bugün büyük bir kültüre sahip olmanın kuralı o
ülkede sanatçıların iyi bir sanat eğitiminden geçmesine bağlıdır. Bunun
farkında olan Adıge Özerk Yönetimi 1953 yılında bir grup genci müzik eğitimi
almaları gayesiyle Petersburg'daki konservatuara göndermiştir. Bu genç grup
1959 yılında konservatuarı bitirdikten sonra yüksek tahsilli birer ses
sanatçısı olarak ülkemize dönmüşlerdir. Adıge halkının onlara olan güvenini
boşa çıkarmadan kültürümüzün zenginleşmesine katkıda bulunmuşlardı. Rusya'daki
başarılı şarkıcılar listesinde adı geçen Semegu Goşnağo, Şeoj Roze'yi, Peneşu
Raye'yi ve ismini sayamadığımız diğer ünlü sanatçıları Adıgelerden hemen hemen
bilmeyen yoktur. Bu sanatçıların her biri Adıge kültürü açısından birer ekol
olarak tarihe geçmişlerdir. Bu sanatçıların kimi sahneyi seçmiş, kimi de
kendini gençlerin müzik eğitimine adamıştır.
Peneşu Raye ve Ahcego Şeban 1960 yılında açılan Adıge Müzik Okulu'nda görev
almışlardır. Bu iki sanatçı birçok gence örnek olarak onların müzik sanatına
bağlanmalarını sağlamışlardır.


Adige müziği ve folkloru
birçok kısımdan oluşur ve her biri araştırmaya muhtaçtır.
Bu kısımları şöyle sıralayabiliriz: Nart voredleri, konulu voredler,
kahramanlık voredleri, iç voredleri, şaka-alay voredleri, yaralı ve hastaları
tedavide kullanılan voredler, ağıtlar-ğıbze voredleri, dans voredleri...









Müzik aletleri

Adığe kültürünü
zenginleştiren farklı konulardaki voredlerin farklılığı sadece melodi ve
sözlerden kaynaklanmaz. Aynı zamanda müzik aletlerinin farklılığı açısından da
kısımlara ayrılır:
- Bjemıy
- Kamıl
- Sırın
- Şıç'epşın
- Pşınakheb
- Pşınet'arku
- Epepşın
- Pheç'iç'
- Şot'ırıp'
- Adığe Pşın
- Nakıre.
Bu müzik aletleri günümüze kadar gelmiştir. Ancak artık kullanılmayan birçok
müzik aleti de bulunmaktadır. Bütün bu müzik aletlerinin ayrı ayrı hikayeleri
vardır.
Adıgeler'in çok değer verdiği ve herkesin çok severek dinlediği müzik aletleri
Kamılepş, Sıç'epşın ve Pheç'iç'tir. Adıge müzik kültüründe Kamılepş'in her
zaman için belirgin bir yerinin olduğu herkesçe bilinir. Bu çalgı eskiden
düğünlerin en gözde çalgısı idi. Tevçoj Tzığo, "Mefeko Vurısbiy" adlı
şiirinde Kamilepş'den şöyle söz eder.
Kamilepş'ler yarışır
Yırtılırcasına çalınır
Ceguak'olar canlanır
Vokalistleri bağırır
Hatıyak'o kızları oyuna çıkarır
Sanırsın ki düğün yeni başlıyor.

Adıge müziğinin dünü Clip_image001En eski enstrümantel: Kamil

Kamıl Adığe müzik
aletlerinin başını çeker. Bilimadamlarının söylediklerine göre, Kamıl
enstrümantal değer olarak Adıgelere toplayıcılık döneminden sonra gelen
çobanlık döneminin ileri zamanlarında girmiştir. Onlar, Kamıl'ı icat edip
Adıgelere kazandıranın çobanlar olduğunu kabul ederler. 0, adını bir bataklık bitkisi
olan Kamıl'den (Türkçesi saz) alıyor olsa da; sonraki yüzyıllarda bu çalgının
daha da mükemmelleştirilmesi ve uzun süreli kullanımının mümkün kılınması için
odundan ve metalden yapılması, gümüş gibi değerli madenlerle de süslenmeye
başlanması gündeme gelmiştir. Adıgelerin bunca sevdikleri Kamıl, ne yazık ki,
uzun zamandır kullanılmamaktadır. Bunun nedeni Adıgelerin, 19. yüzyılın ikinci
yarısından itibaren Pşıne'yi kullanmaya başlamalarıdır. Günümüzde düğünlerin
yegane çalgısı Adıge Pşınesi ise de, Kamıl, Adıge düğünlerinin yüzyıllar
boyunca yükünü taşımış ulusal bir çalgıdır.


Şıç'epsine

Şıç'epsıne de Adığeler'in
çok değer verdiği bir müzik aletidir. Halkın bu enstrümana çok büyük değer
verdiğini çok kaliteli şıç'epşınelerin üretilmesinden ve çok değerli şıç'epsıne
ustalarının her zaman yetişmiş olmasından anlıyoruz.


Pheç'ıç

Pheç'ıç' Adıge müzik
aletlerinin en eskisidir. Adıgeler her zaman için Pheç'iç'e büyük değer
vermişlerdir. 0, düğünlerin neşesine neşe katan, müzikten duyulan hazzı doruğa
çıkaran bir enstrümandır. Ancak Pheç'iç'in önemini yalnız bu sözlerle anlatmak
yetersiz kalır. Pşınavo'nun (Pşıne sanatçısı) çaldığı müziğin inceliklerine
vurgu yaparken müziğin derli toplu, net hale gelmesini sağlar. Pşıne ile
çalınan müzik, özellikle dans müziği Pheç'iç' olmadığı sürece insana pek haz
vermez. Yüzyıllardır halkın bestelediği dans müziklerinde Pheç'iç'in de sesini
duymak mümkündür. Nasıl ki ezginin içinden birkaç notayı aldığımızda bestenin
bütünlüğünü bozmuş oluyorsak Pheç'iç'siz Yıslamiy, zefak'u, zıhalhat ve vıc'ın
bütünlüğünü ve estetiğini bozmuş oluruz. Kheşo voredi (dans müziği) Pşıne ve
Pheç'iç' ile birlikte dinlerken kulak zevkimizi okşayan ve ruhumuzu dinlendiren
müzik gençlerin kanını kaynatırken, yaşlı birini de gençleştirmektedir. İşte Pheç'iç'in
gücü ve yeteneği burada ortaya çıkar. Başka bir deyişle, müzik kültürünün
özünde şarkı notaları ile birlikte müzik aletlerinin güzel bir uyumu vardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Adıge müziğinin dünü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ÖDEV ARŞİVİ :: Ödev ve Konu Anlatımı Kategorileri :: Müzik-
Buraya geçin: