ÖDEV ARŞİVİ
Sayın Ziyaretçimiz;
Ödev Veya Konu Anlatımları Kategorilerini Görebilmeniz İçin Üye Olmanız Gerekmektedir...
Ödev Arşivimizi Sadece Üyelerimiz Görebilir
ÖDEV ARŞİVİ
Sayın Ziyaretçimiz;
Ödev Veya Konu Anlatımları Kategorilerini Görebilmeniz İçin Üye Olmanız Gerekmektedir...
Ödev Arşivimizi Sadece Üyelerimiz Görebilir
ÖDEV ARŞİVİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ÖDEV ARŞİVİ

Özgür Arşiv
 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 AŞIK VEYSEL

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Serkan_Baskan
ViP Üye
ViP Üye
Serkan_Baskan


Mesaj Sayısı : 94
Paylaşımcı Puanı : 185
Kayıt tarihi : 19/04/09

AŞIK VEYSEL Empty
MesajKonu: AŞIK VEYSEL   AŞIK VEYSEL Icon_minitimePaz Nis. 19, 2009 7:05 pm

AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU


Aşık Veysel
1894te Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya
gelmiştir.Bugün benim size Veysel’i anlatışım onun hayatını somut,tarihlere
bağlı bir kronoloji olarak sunmaktansa O’nu Veysel yapan etmenleri anlatmak
şeklinde olacak.



Aşık Veysel doğumundan sonra 7 yaşına kadar
her köylü çocuğundan farksız bir hayat sürmüş ve 7 yaşında geçirdiği çiçek
hastalığı sonucunda sol gözünü daha sonra da bir kaza sonucu sağ gözünü
kaybetmiştir.Veysel'i Veysel yapan gelişmeler de bundan sonra
olagelmiştir.Babası -kendi deyişiyle- Ahmet Emmi,Veysel gözlerini kaybettikten
sonra hayata küsmemesi için ona saz çalmayı ve çeşitli halk ozanlarının
deyişlerini öğretir.Çeşitli arkadaşlarından ders almasını sağlar ve Veysel’i
Aşık sohbetlerine götürür.Veysel’in ilk öğretmeni de yine babasının arkadaşı
olan Çamışıhlı Ali Ağa(Aşık Alâ) olur.



Şarkışla Yöresi o sıralar Aşık
geleneğinin yaygın olduğu bir yerdir.Bu ise Aşık Veysel için çok büyük bir
avantaj sağlar.Bu sayede Anadolu’nun bir çok yöresinin,bir çok farklı halk
ozanının söylediklerini zihnine kazıyarak bir çok görene nazaran çok daha geniş
bir şekilde Anadolu’yu Anadolu
folklorunu anlamıştır Veysel,çünkü türkü demek Anadolu demek,türkü demek
Anadolu insanı demektir ve Veysel bunu
ziyadesiyle özümsemiş,kim bilir belki de tutunacak başka bir dal bulamadığı
için bunun bütün özlerini sindirmiştir.



Aşık Veysel İstiklal Harbi sırasında
askere alınmaz doğal olarak.
Halbuki Harp sırasında
köydeki bütün yaşıtları ve hatta daha küçük daha büyük her erkek savaşa
gitmiştir ve buna karşın onun köyde
kalması onun münzeviliğini bir kat daha derinleştirmiş; “yurt sevgisi” “vatan
borcu” kavramları da bu vesile ile Veysel’de bir kat daha derinleşmiştir.



Aşık Veysel 1930lara kadar sürekli
başkalarının türkülerini söyler.1933’te şair Ahmet Kutsi Tecer ile tanışır ve
daha sonra yavaş yavaş kendi şiirlerini okumaya başlar sazıyla.İlk ortaya çıkan
kendi şiiri ****** için yapılan bir
yarışmada okuduğu “******’tür Türkiye’nin ihyası...” diye başlayan şiiridir.Bu
şiiri kasabada çok beğenirler ve Veysel’i Ankara’ya gönderelim derler kasabanın
büyükleri.Veysel ise ben giderim der ve yanına yoldaşı İbrahim’i de alarak
“yalın ayak başı kabak” bir şekilde yürüyerek üç ayda Ankara’ya
ulaşırlar.Veysel’e nasip olmaz bu şiiri Ata’ya sunmak fakat şiiri Hakimiyet-i
Milliye gazetesinde üç gün yayınlatmayı başarır.Fakat Veysel için Ata ile
tanışamamak büyük bir hayal kırıklığı olur.
Eşi
Gülizar Ana: “Ata’ya gidemediğine bir, askere gidemediğine iki; yanardı ki o
kadar olur...” diyor.



Aşık Veysel’in bir diğer özelliği de
şiirlerine de yansıyan doğa sevgisidir ki köyünde daha önce hiç meyve bahçesi
olmamasına rağmen o âmâ gözleriyle bir meyve bahçesi oluşturmuş ve köylüleri
hayrette bırakmıştır.Köylüler daha sonra asıl kör bizmişiz demişler ve köyde
yetişen elmaları “Veysel Elması” olarak satmışlardır pazarlarda.



1965 yılında Türkiye Büyük Millet
Meclisi, özel bir kanunla Âşık Veysel’e, “Anadilimize ve milli birliğimize
yaptığı hizmetlerden ötürü” 500 lira aylık bağlanmıştır



Aşık Veysel elbette ki herkes tarafından
takdir edilen bir şair olmamıştır,o da zaman zaman yergiyle
karşılaşmıştır.Fakat onu yerenler onun şiirinin,türkülerinin özelliğinden
ziyade türkülerini politize etmemesini, türkülerine etnik bir özellik vermemesini
eleştirmişlerdir.Fakat Veysel iyi ki şiirini tüm Türkiye için yapmıştır ve o
güzellikleri bütün halka armağan etmiştir.



En son olarak Veysel’ in bir şiirini
sizlerle paylaşmak istiyorum:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
AŞIK VEYSEL
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ÖDEV ARŞİVİ :: Ödev ve Konu Anlatımı Kategorileri :: Müzik-
Buraya geçin: