Mitokondri
Mitokondri :
Mitokondri, hücre için gerekli olan enerjinin
üretildiği bir organeldir.Bu organelde tıpkı diğer organeller gibi
birim zar ile çevrilidir fakat iç kısımındaki zar dıştaki
gibi düz değildir ve kıvrımlar meydana getirir.Bu kıvrımlara ise "
Krista " adı verilir.
Mitokondri içerisinde cereyan eden kimyasal olaylar
oldukça karmaşıktır.Hücrede bulunan üç binin
üzerindeki enzimlerden ayrı olarak mitokondri içerisine
yüzlerce enzim görev almıştır.
Şekildede görüldüğü gibi mitokondrinin iç
tarafındaki zar oldukça fazla kıvrım yapmıştır.Zarın bu şekilde
kıvrılmasının nedeni, yüzey alanını genişleterek daha fazla
kimyasal reaksiyona yataklık yapmak içindir.
Mitokondrinin içerisinde özellikle fosforilasyon
reaksiyonlarında ve elektron transfer zincirinde rol oynayan enzimler
çok sayıdadır.Mitokondrinin en fazla ürettiği biyokimyasal
molekül ise ATP dir.ATP hücrenin enerji isteyen
basamaklarında kullanılan ve yıkıma uğradığı zaman yüksek kaloride
ısı veren bir moleküldür.Üretilen ATP daha sonra
mitokondri zarından sitoplazmaya geçer ve gerekli yerlerde
kullanılır.
Şekilde bir bitki hücresine ait olan bu mitokondride, organelin
membranına yerleşmiş olan proteinleri ve oksidasyonda rol alan
enzimleri görmektesiniz.
Bu enzimler belirli molekülleri yapılarına alıp okside edebilir
veyahut bu moleküllerden H (+) iyonu koparabilirler.Koparılan
elektron ve protonlar mitokondri matriksi içerisinde dolanarak
kimyasal basamaklara girerler.Şeklin sağ tarafında mitokondri
matriksinden bir proton sitoplazmaya verilmekte, aynı zamanda ADP
(Adenin di fosfat) ' ye bir fosfat daha bağlanarak ATP (Adenin tri
fosfat) meydana getirilmektedir.
Tabii burada gösterilen ATP üretimi, sentezin son
basamağıdır.Gerçekte bir ATP üretmek için mitokondri
içinde çeşit çeşit reaksiyonlar meydana gelir.ATP
üretmek için kullanılan moleküllerden biriside
Glikozdur.Glikoz 6 karbonlu bir molekül olup (C6H12O6) mitokondri
içerisinde 3 karbonlu piruvata kadar parçalanır.Piruvat
oksijen varolduğu hallerde oksijenle tepkimeye girerek daha değişik
maddelere indirgenir.Eğer ortamda oksijen yoksa okside
olamaz.Dolayısıyla önce " Laktat " ' a ve ardından " Laktik asit "
' e indirgenir.
Bizler koşarken eğer yeteri kadar nefes alamazsak, kandaki oksijen
miktarı düşer.Kas hücrelerine ve hücrelerdende
mitokondriye oksijen gelmediği zaman kaslarda piruvatın
parçalanmasıyla laktik asit birikimi meydana gelir.Laktik asit
ise yorgunluğa neden olur.
Kanda yeteri kadar alyuvar bulunmazsa, hücrelere taşınacak olan
oksijen miktarı düşer.Dolayısıyla spor yaptığınızda çok
çabuk yorulursunuz.Kanınızdaki alyuvar miktarını artırmak
için yine doğadan bize sunulmuş ilaçlar vardır.
Başlıcaları kırmızı üzüm ve pekmez...