ÖDEV ARŞİVİ
Sayın Ziyaretçimiz;
Ödev Veya Konu Anlatımları Kategorilerini Görebilmeniz İçin Üye Olmanız Gerekmektedir...
Ödev Arşivimizi Sadece Üyelerimiz Görebilir
ÖDEV ARŞİVİ
Sayın Ziyaretçimiz;
Ödev Veya Konu Anlatımları Kategorilerini Görebilmeniz İçin Üye Olmanız Gerekmektedir...
Ödev Arşivimizi Sadece Üyelerimiz Görebilir
ÖDEV ARŞİVİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ÖDEV ARŞİVİ

Özgür Arşiv
 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 İstiklâl Marşı’nın Açıklaması

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 123
Paylaşımcı Puanı : 2147483647
Kayıt tarihi : 03/04/09

İstiklâl Marşı’nın Açıklaması Empty
MesajKonu: İstiklâl Marşı’nın Açıklaması   İstiklâl Marşı’nın Açıklaması Icon_minitimeÇarş. Nis. 29, 2009 6:17 pm

İstiklâl Marşı’nın Açıklaması
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Ey, vatanımızın kurtuluşu için, milletimizin maddi ve manevi
varlıkları için savaşan arkadaş; merak etme, endişelere kapılıp
üzülme…
Yurdumun, düşman işgal ve zulmü altında akşam karanlığı
çökmüş göklerinde, gün batımının kızıl
şafakları içinde bir alev gibi süzülüp dalgalanan
al bayrağımız yere inmeyecek, daima yüksekte kalacak ve onun
alevleri, bu topraklardaki son bir ocak yandıkça ve canlı tek
bir kişi kaldıkça, sönmeyecek daima yaşayacaktır.
Bizler, son ferdimize kadar savaşmaya, vatanımızı kurtarmaya ve bayrağımızı dalgalandırmaya kararlıyız…
Bu bayrak, milletimizin şeref ve saadetinin, göklerde ışıldayan yıldızıdır.
Bu millet, her zaman şanı ve şerefiyle yaşayacak ve yalnız bizim olan
bu sancak, yurdumun göklerinde bahtımızın yıldızı olarak daima
parlayacaktır.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül… Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl;
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl.

Ey benim nazlı hilalim; ey benim güzel bayrağım! Senin yoluna feda, sana kurban olayım; ne olursun bana darılma…
Neden bize kızmış, darılmış gibi bakıyor, kaşlarını
çatıyorsun?… Seni göklerden indirmelerine izin
veririz; seni düşman eline bırakırız mı sandın!..
Hayır, benim kahraman milletim, seni daima en yüksekte tutacak,
senin sevgine ve güler yüzüne daima layık olacaktır.
Bu kahraman millet, tarihi boyunca hür yaşamak ve seni
göklerde özgür kılmak için çok kan
döktü, döküyor ve dökecektir… Bizim bu
sevgi ve fedakârlığımızı gözardı edip de şimdi seni terk
edeceğimizi düşünür, bize güvenmez ve dargın
bakarsan; bu, bizleri incitir ve senin uğrunda şimdiye kadar verdiğimiz
canlar, döktüğümüz kanlar sana helal olmaz…
Hayır merak etme, tasalanma; Allah’a inanan ve hak olan doğrular
için savaşan, canını vermekten çekinmeyen bu millet,
elbette İstiklalini kazanacak ve seni her zaman göklerde
dalgalandıracaktır.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim: Bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.

Biz, dünya olalı beri hür yaşamış bir milletiz. Birileri,
bizi esir edebileceğini hayal ediyorsa, aklını kaçırmış
olmalıdır. Biz şimdiye kadar hiç köle olmadık… Buna
kalkışan, İstiklalimizi elimizden almaya çalışan biri
çıkarsa hep birden ayaklanır, coşkun bir sel gibi
kükreyerek saldırır, etrafımıza çevrilmek istenen setleri,
duvarları yıkar, orduları yarar, onları mahv ü perişan ederiz.
Bizi dağlar gibi güçlü engellerle çevirseler,
onları da parçalar atarız. Engin genişlikler bile bizi
yavaşlatıp durduramaz… Coşar, taşar, hepsini aşar- geçer
ve cihana yayılırız… Biz, sarılmaya, çevrilmeye,
hapsedilmeye, sınırlanmaya gelemeyiz; bunlara dayanamayız…
Yaşarsak, hür yaşarız!..
Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim îman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar,
Medeniyyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

Batılı devletlerin orduları, tankları ve toplarıyla çelik bir
duvar gibi ufukları kaplamış üzerimize geliyorlar. Ne olmuş!
Gelirlerse gelsinler! Bizim inancımız, hiçbir kuvvet karşısında
sarsılmayacak kadar güçlüdür.
Göğsümüzdeki iman, bütün saldırıları
durduracak kadar, bizi korkusuz yapmaktadır.
Adına “medeniyet” dedikleri, aslında tek dişi kalmış
canavar olan zihniyetin temsilcisi düşmanlar ve onların bu
şamatası seni ürkütmesin… Böyle şeyler, bizim
imanımıza zarar veremez!
Onların gürültü ve homurtularına aldırma; bırak ulusun dursunlar!..
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Arkadaşım, dostum, kardeşim, yiğidim, Mehmetçiğim! O
alçak düşmanların, yurdumuza girmesine sakın izin
verme!…
Onların saldırılarına, ne olursa olsun siper ol, her şeyinle karşı dur!
Onlarla son nefesine kadar savaş!.. Cenab-ı Hakk’ın, yolunda
mücadele edenler için Kur’an’da söz
verdiği zafer, yakın, çok yakındır…
Bastığın yerleri toprak! diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı.

Şu üzerinde yaşadığın mübarek vatan toprakları, önem
verilmeden ve saygı gösterilmeden, öylesine basılıp
geçilecek yerler değildir.
Bu toprakların altında, binlerce şehit yatıyor. Onları unutma!…
Sen de bir şehit oğlusun. Vatanına hak ettiği değeri vermez, onu
korumazsan; şehit atalarını üzersin… Bu cennet vatanı, her
ne pahasına olursa olsun koru; onu hiçbir şeye değişme!
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün vârımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Ben de neler söylemekteyim? içimizde, bu cennet vatanın
uğruna canını feda etmeyecek, elbette bir kişi bile yok!.. Şimdiye
kadar bu güzel vatan uğruna o kadar çok yiğit, canını seve
seve verdi ki toprağı avucuna alıp sıksan, sanki o şehidlerin kanı
damlayacak sanırsın…
Allah bizi, sevgili vatanımızdan ayırmasın!.. Canımızı verebilir,
sevdiklerimizin yokluğuna katlanabilir, her şeyimizi kaybedebiliriz;
fakat vatansız kalışın mahrumiyetine dayanamayız.
Rûhumun senden ilâhî şudur ancak emeli:
Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli;
Bu ezanlar -ki şehâdetleri dînin temeli-
Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.

Yarabbi! Senin yolunda bu vatan için ölen şehidlerin ruhları, yüce katından, sadece şunu dilemektedirler:
Vatanıma düşmanlar girmesin, camilerime yabancılar el
sürmesin ve şehadetleri ile dinimin ve milletimin varlık ve birlik
sebebi olan şu ezanlar, yurdumun üzerinde, sonsuza kadar okunmaya
devam etsin!..
Vatanım ve milletim, daima hür olarak yaşasın…
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım;
Her cerîhamdan, ilâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır rûh-i mücerred gibi yerden na’şım!
O zaman yükselerek Arş’a değer, belki, başım.

Yarabbi! Bu dileklerim yerine gelir ve aziz milletim, senin
lütfunla, hür bir vatanda, imanı ve İstiklali ile yaşamaya
devam ederse… işte o zaman, - eğer bir kabrim varsa - benim
büyük sevincimin bir işareti olarak mezar taşım, sana
şükür için binlerce defa secdeye kapanacaktır…
Yarabbi! işte o zaman, sevinç gözyaşlarım, kanımla beraber
yaralarımdan boşanacak; ölü bedenim, bu coşkunluğun
tesiriyle, maddesiz bir ruh gibi yerden fışkırıp çıkacak ve
uğrunda can verdiği gayesine kavuşmuş olan başım, sevinç ve
iftihar ile arşa değecek gibi göklere yükselecektir…
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin İstiklâl.

Ey nazlı Hilal’im, ey şanlı bayrağım! işte kahraman milletim yine
binlerce can verdi; dinini, vatanını ve İstiklalini kurtardı ve işte
seni göklerden indirtmedi…
işte düşman vatanımıza giremedi ve işte ezanlar yurdumun her yerinde okunmaktadır!…
O halde, sen de artık, tan yerinin şafakları gibi al renginle,
göklerimde hür ve mesut olarak dalgalan!… Artık
dökülen kanlarımız sana helal olsun!
Sana ve milletime artık esirlik ve ölüm yok!…
Daima hür yaşamış olan bayrağım ve Allah’a tapan, hak yoldan
ayrılmayan milletim için İstiklal ve özgürlük,
artık hiç vaz geçilmeyecek ebedî birer haktır!..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://dersanem.yetkin-forum.com
 
İstiklâl Marşı’nın Açıklaması
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ÖDEV ARŞİVİ :: Ödev ve Konu Anlatımı Kategorileri :: Türkçe-
Buraya geçin: