Endoplazmik retikulum
Endoplazmik retikulum :
Endoplazmik retikulum hücre içerisinde madde iletimini
sağlayan boru ağı gibi iş görür.Hücreyi bir şehir gibi
düşünürseniz endoplazmik retikulumuda bu şehrin su
borusu şebekesi gibi düşünebilirsiniz.
Endoplazmik retikulum hemen hemen tüm hücrelerde
bulunur.Fakat hücreden hücreye yapısal olarak farklılık
gösterebilir.Örneğin bazı hücrelerde yassı kese şeklinde
olmasına karşın diğer bazı hücrelerde ise tubular (boru şeklinde)
bir yapı gösterebilir.
Şekildede gördüğünüz gibi endoplazmik retikulumun bir kesiti görülmektedir.
Şekilde gösterilen endoplazmik retikulum granüllü bir yapıya sahiptir.Yani üzerinde
" Ribozomlar " tutunmuş bir vaziyettedir.Bu tip organellere kısaca GER denir
Endoplazmik retikulumun üzerinde garnül yani " Ribozom "
bulunmayan tipleride vardır.Böyle organellerede kısaca DER
(Düz yüzlü ER) denir.Bazı hücrelerde DER ile GER
yanyana konumlanırlar ve birbirleriyle bağlantılıdırlar.
DER ile GER çeşitli hücrelerde farklı olarak
oranlanmıştır.Mesela pankreas ve kan hücrelerinde GER daha baskın
bulunurken, adrenal korteks gibi hormon tabiatli sıvı salgılayan
bezlerde ise DER daha baskın bulunur.Buna karşın DER ve GER ' in eşit
oranda yer kapladığı hücrelerde vardır.Örneğin karaciğer
hücresi gibi.
Hücrenin nasıl ki çevresini kuşatan bir zarı var ise
hücre içerisindeki her organelinde çevresini kuşatan
kendine özgü bir birim zarı vardır.Şekilde endoplazmik
retikulumun kıvrımlı yapısı göz önüne alınarak zarların
hangi tarafının göründüğü belirtilmiştir.
Kahverengi ile boyalı bölge, endoplazmik retikulum zarının dış yüzeyini temsil etmektedir.
Yani zarın bu bölgesi, içinde bulunduğu sitoplazmaya
bakarken, mor ile boyalı bölge endoplazmik retikulumun iç
tarafına yani " Matrix " ' ine bakmaktadır.
Üzerinde ribozom bulunan endoplazmik retikulum, ribozom tarafından
üretilen proteinleri kendi bünmyesine alır.Burada proteinler
işlenerek fonksiyonel yapısına kavuşturulur.Örneğin üretilen
protein bir enzim haline getirilecekse, protein, endoplazmik retikulum
içerisinde işlendikten sonra hücrenin değişik yerlerine
transfer edilir.Bundan ayrı olarak diğer materyaller, iyonlar ve besin
maddeleride hücrenin gerekli yerlerine endoplazmik retikulum ile
taşınırlar. Organelimiz bundan ayrı olarak şimdi göreceğimiz "
Golgi " aygıtına da biyokimyasal materyaller gönderir.Fakat bunu
kanallarla yapmak yerine " Transfer vesikülleri " ile
gerçekleştirir.